Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

17 Aralık 2013 Salı

Kıssadan hisse (Bölüm 1/2); Belirsiz bir dünyada bundan sonra neler olacak...

Bu yazı dizisini kaçırırsanız bir çok şeyi kaçırmış olacaksınız, demedi demeyin!

Mevcut otomotiv dağıtım modeli üzerinde çok yüksek baskı var. Ölçek ve kapsam üzerinde yapısal eylemler gerekli, ancak en büyük zorluklar insanlar ve kurumsal organizasyonlar üzerinde olacak. Tüm bunlar, yetkili satıcıların ve yetkili servislerin (bayilerin) şeklinin değişmesine sebep olacaktır.

Üretim odağı doğuya doğru kaymaktadır ve Avrupa giderek marjinalize olmaktadır. Son yıllarda iki önemli marka Daihatsu ve Chevrolet Avrupa'yı terk etme kararı alırken, Çin ve Hindistan gibi ülkelerin büyük beklentilerle ortaya çıkardıkları markaların Avrupa iştahı azalarak bitme noktasına gelmiştir. Yıllarca beklenen olmamış, Çin'li markalar Avrupa'ya atak etmemiştir, zira artık ticari olarak gerek görmemişlerdir. Kendi ülkeleri rasyonel bir rekabet için yeterli zemini halihazırda sunmaktadır, üstelik dünyanın tüm bilindik markaları da bu pazarlardan önemli paylar alarak Avrupa ve Amerika pazarlarındaki maddi kayıplarını tazmin etmektedirler.

Küresel üretim kapasitesi fazlalığı bundan sonra da devam edecektir. ABD pazarının toparlanması Avrupa'dan çok daha güçlü ve Çin'in otomotiv üretimi ise 2020'de 30 milyon adeti bulacak. Yani 2010 seviyesinin 2 katı ve küresel üretim kapasitesinin %50'sine yaklaşıyor olacak. Üstelik müşterilerin %70'i hala ilk kez otomobil sahibi olan kesim olmaya devam edecek (Kaynak: McKinsey).
Ürün (model) rekabeti her zamankinden daha da şiddetli olarak devam edecek. Küçük (ve hafif) araçlara olan Avrupalı eğilim giderek küresel hale gelecek. İnternet ve bilgi teknolojileri bundan böyle ana satış özellikleri olarak ön plana çıkarken "güvenlik" özellikleri gelişmekte olan piyasalarda artan bir tüketici tercihi olarak hep gündemde olacak.

Marka ve bölgeye göre motor/şanzıman çeşitliliği artarak büyüyecek. Premium markaların daha çok seçenek sunması bekleniyor; benzin, dizel, LPG, CNG, hibrid, elektrikli araçlar ve de çeşit çeşit şanzımanlar. İçten yanmalı motorlar hala hakim, özellikle küçük turbo şarj benzinliler. Elektrikli araçlar devletlerin sağladığı desteklere göre değişen bir kalkınma dönemi içerisinde.

Satış sonrasında "mükemmel fırtına" (perfect storm). Doymuş pazarlarda araç parkı yaşlanmaya devam edecek ve bağımsız tamirciler de büyümeye devam edecek. Genç otomobiller için periyodik servis aralıkları uzarken sağlamlık eğilimleri de güçlenerek devam edecek. Ortalama yıllık seyahat mesafesi ise özellikle olgun pazarlarda düşmeye devam edecek.

Düşen talebi telafi etmek için fiyatları yükseltmek bundan sonra bayi ağları için mümkün olmayacaktır. Üstelik örneğin İngiltere'de, servis satışlarının tüm giderlere olan oranı (absorption rate) 1998'de %85 iken günümüzde %45'e düşmüştür (Kaynak: ICDP). Dolayısıyla önümüzdeki günlerde en önemli sorun bayi ağlarının kapsamı olacaktır.

Büyüyen kentsel nüfus, yolculuk mesafelerinin ve otomobil sahipliği için talebin azalmasına sebep olmaktadır. Dünya nüfusunun % 80'i 2030 yılında şehirlerde yaşayacak. Araç sahibi olmaya alternatif yollar bundan böyle genele yayılacaktır. Araç paylaşımı modelleri (car sharing) bundan böyle kent sakinleri için doğal bir seçim olacak ve yaklaşık 12-20 araç sahipliğine 1 araç paylaşımı oranı sağlanacaktır. Üreticiler ve kiralama firmalarının desteğiyle öncü firmaların ortaya çıktığını görüyor olacağız. Kamu otoriteleri destekli toplu taşıma hizmetlerinin küresel kentleşmede daha da güçlendiğini hep birlikte yaşayacağız (Kaynak: Frost & Sullivan).
Çevre ve ulaştırma politikalarının dünyanın bir çok bölgesinde sıkılaştırıldığını göreceğiz. Bu gidişat, otomobil modelleri, motorları ve yaygınlıkları hususunda 2030 yılına değin dünyanın bir çok büyük şehrinde önemli kullanım değişimlerine sebep olacaktır.

Artık her şey her şeye bulutta birbirine bağlı... ve tüm yeni araç sahipleri çevrimiçi olacak...

Dünya nüfusunun yaklaşık %70'i çevrimiçi. 2010-2020 arasında güçlü büyüme, Orta Doğu, Afrika, daha sonra Asya-Pasifik ve Latin Amerika'da oluşacak. Asya'da küresel kullanıcıların %50'si Pasifik bölgesinde ve AB nüfusunun %75'i çevrimiçi (Kaynak: Euromonitor). Hemen hemen tüm dünya mobil telefon erişimine sahip, ve milyarlarca diğer bir çok cihaz internet erişimli, köprüler ve binalar gibi ... Bunlara bundan sonra araçlar da dahil olacak!

Unutmayalım ki; bugün anlamlı görünen yarın muhtemelen öyle olmayacak. Bu hiç bitmeyecek !!!

"Asla Vazgeçmeyenler"in yeri, Kazananlar Kulübünde tekrar görüşmek üzere...


2 yorum:

  1. Kurthan bey bilgilendirmeniz için teşekkür ederim.
    Bu rekabetçi ortamda bayiler zor durumda ancak çok daha zorlanacakları çok açık. Dünyada ticaret emerging pazarlar üzerinde belirlenmiş 7 ülke üzerinden gidiyor (Çin ,Hindistan, Malezya ,Brezlya,Arjantin,Rusya ,Türkiye ) 2020 yılında bu ülkelerdeki ticaret % 72 gibi iddialı bir noktaya gelecek. Türkiye olarak otomotivde gelişeceğimizi söylemek mümkün ancak rekabete uyumlu yönetim bilgisine sahip bayiler bulunması sürekli karlılıkta önemli olacak. Gelişime açık bayi veya iyi eğitimli gelecek nesillerini motive edebilmiş bayilikler gerekecek. Türkiyede iyi eğitimli 2. nesilin bayilerde çalışma oranının % 23 olduğu biliniyor.Araçlar çok daha teknolojik olması nedeniyle bunların satış ve servis hizmetinde görev yapabilecek uzmanlaşmış çalışan sahibi olmak gerekecek. Bunun için eğitim biraz daha öne çıkacak.Sanal satış teknikleri ve eğitim metodları gelişecek kaliteli hizmet anlayış üst seviyeye gelecek gözüküyor. Muhtemel çalışan profili değişecek. Belkide en önemlisi marka imajı güçlü , global şirketler bayilik yerine franchise teşkilatı kuracaklar. Büyük bir ihtimalle bayi anlayışı değişecek .İmajı güçlü markaların satışları internetten olacak şimdiki bayiler araç teslim noktası olacaklar teslimattan komisyon alacaklar , satış sonrası ve diğer gelirlerle yaşamlarını sürdürebilecekler.

    YanıtlaSil
  2. Çok doğru tespitler Okan bey, katkınız için çok teşekkürler.
    Gelinecek nokta şudur diye düşünüyorum; otomotiv işletmeciliği konusunda iyi olanlar ve de sürekli iyileştirmeye inananlar kalacak. Bu işi meslek olarak algılamayan diğerleri sistemde kalamazlar, dayanamazlar. Ayrıca, şekil ve süreçler de değişecek.
    Son olarak; bu değişimin büyük yoğunluğu önümüzdeki 5 yıl içerisinde tamamlanmış olacak.
    Size de eğitime adanmış iş yaşamınızda başarı ve kuvvet dilerim.

    YanıtlaSil