Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

15 Nisan 2013 Pazartesi

2012'de Kazananlar



Buradan size otomobil pazarında müşteri talebinin durumundan bahsederken zaman zaman da neden ve niçinleri, otomobil pazarının görünmeyen dinamiklerini anlatıyor olacağım. Kazananlar hakkında bilgi verirken bunun neden böyle olduğunu da irdelemeden geçmeyeceğim.

2013 senesinin birinci çeyreği biterken ve henüz rakamlar ortaya dökülmemişken kısa geçmişi bir hatırlayalım ve kendimizi bir sonraki sayıda gelecek ilk çeyrek rakamlarına ısındıralım istiyorum.

Türkiye hafif araç pazarını 2011 senesi sonunda dünyanın en büyük 17nci pazarı noktasına getiren son 4 yıllık büyüme trendi, 2012 yılında olumsuz iç ekonomik koşullar tarafından terse döndü ve 2011 yılındaki 864 bin adetlik toplam hafif araç rekor pazar hacminden 2012 senesinde 777 bin adete yaklaşık %10'luk bir daralmayla düşerek Türkiye'nin dünya sıralamasındaki yerinin de 20nciliğe inmesine sebep oldu. Türkiye otomotiv pazarı 2012'de Kaybeden oldu.

Türkiye "otomobil" pazarı büyüme trendi ise, yine son 4 yıllık kademeli çıkıştan ve 593 bin adetlik taleple en iyi yıl olan 2011 senesinden sonra ve 5 yıl aradan sonra yine terse dönerek %6,3'lük bir daralmayla ve 556 bin adetlik bir satışla kapanmıştı.
Türkiye'de satışa sunulan toplam 49 markanın modelleri otomobil pazarını oluşturmakta. Bu markaların ise aşağıdaki tabloda görecek olduğunuz sadece 20 tanesi 5 bin adetin üzerinde bir yıllık hacme sahip ve bu 20 marka toplam 540 bin adetle otomobil pazarının yaklaşık %97'sini oluşturmakta. Bu oran bir önceki yıl olan 2011 senesinde de aynı.

Kapsamı biraz daha daraltıp ilk 10 markaya bakalım. Artık 15 bin adetlerin üzerinde bir yıllık hacmi yakalamış ve "hacimli markalar" haline gelmiş olan ilk 10, 2012 senesini toplamda 420 bin adetlik bir satışla kapatmış. Bu sonuç bize toplam otomobil pazarının %76'sını ilk 10 markanın oluşturduğunu gösteriyor. Ancak bu oran bir önceki yıl %78. İlk 10 yaklaşık %2 pazar payı kaybetmiş toplamda...
Renault, Volkswagen, Opel, Ford ve Fiat markalarından oluşan lider markalar ise, 2012 senesinde 280 bin adet satarak otomobil pazarından %50 almışlar ve fakat bu oran bir önceki yıl %54. Yaklaşık %4 kayıp var. Anlaşılan, talebin bir kısmı ikinci 5 markaya kayarak yer değiştiriyor... Ben bunlara "meydan okuyan markalar" diyorum.

Yıllık satışları 5 bin ile 17 bin arasında değişen "orta hacimli" ikinci 10 markanın toplam otomobil satışlarından aldığı pay ise ise bir önceki yıla göre %3 artmış. Bu durum şunu gösteriyor; tüketici talebi yavaş yavaş daha az hacimli markalara doğru kayıyor. Kazanan markalar artık aşağıdan yukarıyı zorlayan "meydan okuyanlar".

Yılların lider markası Renault, Volkswagen'in üzerinde ve küçük bir farkla 2012'de yine pazar lideri olmuştu. Ancak Volkswagen'in 2011 senesi otomobil markaları sıralamasındaki 4ncülük pozisyonuyla vedalaşıp, pazar daralırken kendi payının üzerine %2,6'lik rekor bir pazar payı ekleyerek satışlarını 55 bin adetten 66 bin adete yükseltip  2nci sıraya yerleşmesi, sektörde yılın en çok konuşulan konusu olmuştu.  Volkswagen'in geçmiş yıllardan günümüze gelen istikrarlı stratejileri , otomobil pazarı liderlik yarışında artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını göstermekte. İzleyip görelim.

Son yılların sürprizi, hatta bir "başarı hikayesi" diyebileceğimiz Dacia ise, 2012 senesi sektör sonuçlarına göre kendi payının üzerine %2'lik kayda değer bir pazar payı ekleyerek satışlarını 18 bin  adetten 28 bin adete yükseltti. Ancak bunu yaparken yaklaşık %54'lük bir büyüme gerçekleştirerek en az Volkswagen kadar göze çarpan bir gelişme olarak kayda alınmayı hak etti.

Özetle; negatif verilere rağmen Renault'yu yine ve yeniden en çok tercih edilen otomobil markası olarak taçlandırmak durumundayız, Volkswagen satış hacmiyle pazar payı artışı ve sıralamada geldiği seviye açısından, Dacia ise ulaştığı büyüme nedeniyle 2012 senesinin Kazanan markaları oldular. Onları takiben sırasıyla; Honda, Skoda ve Kia ise sergilemiş oldukları hacim büyümesi ve pazar payı artış oranları nedeniyle 2012 senesi Kazananlar Kulübü'nde yerlerini alarak alkışı hak ettiler.



Ülkemiz pazarında en çok satan, ya da başka bir deyişle "en çok talep gören" ilk 25 otomobil modeline baktığımızda ise; 2012 senesinde 365 bin adetlik bir satışla toplam otomobil pazarının %65'ini bu modellerin oluşturduğunu görüyoruz. Bir önceki yıl %61 olan bu oranın artmakta olduğunu söyleyebiliriz.
İlk 25 listemizde lider markalardan Volkswagen'in 4 ve Renault'un 3 modeli var. Bu durum Volkswagen'in 2013 performans öngörüsünü yapmak için bize ışık tutuyor. Volkswagen'e Polo, Jetta, Passat ve Golf modelleriyle ürün performansı konusunda da Kazanan demek yersiz olmayacaktır. Fiat, Opel, Ford, Hyundai, Toyota ve Dacia markalarının ise her birinin 2 modeli ilk 25 içerisinde. Bu markaların bir üçüncü modelini ilk 25'e sokabilecek olması markalar arası sıralamada önemli değişiklikler yapacaktır. 
 
Daralan pazarda bir önceki yıla göre neredeyse aynı satış hacmini yakalayarak 2012 senesinde en çok satan otomobil modeli olan Fiat Linea Kazanan olurken, onu takip eden diğer 4 otomobil modeli için aynı şeyi söyleyemeyeceğiz, zira %10 ile %30 arasında hacimsel daralma yaşayan bu lider modeller yerlerini korumak için 2013 senesinde daha fazla mücadele etmek, tüketiciye kendilerini daha çok sevdirmek durumundalar.

Takip edenler arasında, büyürken bir yandan da yaklaşık 18 bin adetle en yüksek satış gerçekleştirmiş olan Opel Corsa ile yaklaşık %235'lik bir hacimsel büyüme yakalayan Chevrolet Aveo 2012 senesi Kazananlar Kulübü'nde yerlerini alarak alkışı hak ettiler.



2012 senesi Ocak-Şubat aylarında pazarda 50.266 adet otomobil satılırken, 2013'ün aynı döneminde sene yaklaşık %25 büyüme ile başlayarak 62.636 adet satış gerçekleşti. Renault 10.128 adet, en yakın takipçisi Volkswagen ise 9.500 adetlik satış gerçekleştirdiler. Sırasıyla; Volkswagen Jetta, Renault Clio ve Fluence 3'er bin adetin biraz üzerinde satışlarla en çok tercih edilen otomobil modelleri oldu bu ilk 2 ay toplamında. Mart ayı da beklentilerin üzerinde kapanacak gibi gözüküyor. Yılın ilk çeyreği sonuçlarıyla önümüzdeki ay tekrar burada olacağım. Henüz daha çok erken ama sinyaller olumlu, bu yıl Kazanan bir yıl olacak.



"Asla Vazgeçmeyenler"in yeri, Kazananlar Kulübünde tekrar görüşmek üzere...

Yazının orijinali için aşağıdaki linki tıklayınız...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder